El değmemiş doğal araziler çok uygun. Kahcı büyük yatırımlara gerek yok. Yapay ortamlardan kaçanlar sizin hedef kitleniz...
Geniş bir araziniz varsa, ya da böyle bir araziyi kiralayabilecek konumdaysanız size alternatif turizmin ilginç bir türünden bahsedeceğim. Konaklamalı turizm yatırımları oldukça büyük para gerektiren devasa yatırımlar. Otel, motel, tatil köyü gibi tesisler büyük emek istiyor. Bu sektörde amaca uygun yer bulmak artık çok zor. Köşe başları tutulmuş vaziyette. Sektörde yoğun bir rekabet var. Yeni]ik adına önemli bir şey yok. Oysa insanlar yitirdikleri doğayı kendilerine verecek bir tatilin özlemi içindeler. Yapaylıktan ve betondan kaçış giderek hızlanıyor.
KOLAY YATIRIM:
Özellikle Amerika’da doğanın temiz kalmış bölgelerinde tatil yapmak isteyenler için bir alternatif turizm türü geliştirilmiş. Büyük kentlerin kirli havasından kaçanlar; sahillerin karmaşasından bıkanlar bu alternatif turizm türünü çok tutuyorlar. Bu iş Amerika’da başlı başına bir sektör haline gelmiş. Bu yeni turizm çeşidi “motokaravanturizmi” dediğimiz yataklı araçlarla yapılan konaklamalardan farklı bir tür. İlk bakışta basit gibi görünen ama incelikleri olan bir turizm turu bu. Önce korunaklı geniş bir arazi parçası gerekiyor. Arazinin doğal dokusu aynen korunuyor. Doğal arazi içine özenle serpiştirilmiş “bungalov”lar veya konforlu çadırlar var. Bungalovlar basit tekniklerle yapılmış. Genellikle ahşap mekanlardan ibaret. Çoğu taşınabilir nitelikte. Yoğunluk daha ziyade çadırlı olanlarda. Bunlar doğanın yalınlığı içinde konfor sağlayan kamp alanları. İşte bu özel arazilere Amerikalılar “park campgrounds” diyorlar. Kamp alanlarının ortak niteliği özel işletmecilerin elinde olması. Çoğu birbirine benzese de her işletmenin bir baskın özelliği var. Kimisi av turizmine, kimisi doğa yürüyüşlerine olanak sağlıyor. Seçenekler çok geniş. “Campgrounds” da genel görüntü şöyle: Arazinin içinde ortak kullanım alanları 1 yapılmış. Elektrik ve su bol. Konforlu tuvaletler ve sıcak duş sistemleri kurulmuş.
Çadır odalar özel dizayn edilmiş. Belli bir konfor var. Ortak alanlarda yüzme 1 havuzu,çamaşırhane bulunuyor. Büyükler ve çocuklar için oyun alanları, yürüyüşyolları yapılmış. Büyük çadır restoranlar var. Restoranlar bazı işletmelerde ahşap kütüklerden inşa edilmiş. Çoğunda mini golf sahaları bulunuyor. At, eşek katır gezintileri için özel alırlar göze çarpıyor. Kimi yerlerde temi kortları, basketbol ve voleybol sahaları kurulmuş. Bisiklet yolları hemen dikkat çekiyor. Geceleri ateş etrafında toplanmak moda: “Şömine çadırı” bile var. Yerleşim çay ya da nehir kenarındaysa kanoyla gezinti imkanı sağlan iniş. Göle kıyısı olan yarlerde balıkçılık ve botla gezinti yapılabiliyor.Bu alanlar turizmin “rekreasyon” bölümüne giriyor. Tatilciler adeta oksijen ve arınma kürü yaparak yenidendoğuyorlar. Geniş çimenlik sahalarda güneşlenme ve uyuma yerleri yapılmış. Konuşlanan yerin niteliğine göre av turu, safari gibi çeşitli olanaklar sağlanmış.
ÖNCE GÜVENLİK:
Kendi imkanlarınızla çadır kurarak ıssız bir dağ başında konaklamanın hiçbir güvenlik garantisi yok. Her an dramatik tehlikelerle karşılaşmanız mümkün. İşte bu işin en önemli özelliği mükemmel bir güvenlik sağlaması. Doğanın içinde emniyetle tatil yapmanızı sağlayacak olanaklar en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş. Amerika’da bu özel kamp alanları “family campground” başlığıyla pazarlanıyor. Yani doğanın en bakir yerlerine ailece gidip, emniyet ve huzur içinde tatil yapabiliyorsunuz.
PAZARLANAN NEDİR?
Artık tatil anlayışı deniz ve güneşle sınırlı değil. Başka beklentiler var. Böyle bir girişimin pazarlama boyutu bu açıdan çok önemli. Kamp turizminde pazarlamayla ilgili vaatlerinizin tutarlı ve gerçek olması lazım. Tabii önce güvenlik ve konfor geliyor. Bazı örnek başlıklar şöyle: “Çadır eviniz hazır... Sırt çantanızla gelmeniz kafi...” “Beş yıldızlı çadır yaşantısı..” “Temiz hava bol oksijen... “Doğal yaban hayatı. ..““Berrak dere ve göl suları...” “Ormanlar, ağaçlar, doğal yeşil örtü...” “Eşsiz peyzaj... Panoramik görüntüler...”
İŞİN SIRRI DOĞALLIK:
İşletmeyi kurgularken doğal olmayan her şeyden uzak durmak gerekiyor. Yapay şelaleler, beton havuzlar, çevre dokusuna aykırı idare binaları gibi yapılaşmalar bu işi “kitsch” hale getirecek tuzaklar. Bu alanların “kendin pişir kendin ye” veya “piknik alanları” haline gelmemesi çok önemli. Bu tesisler tıpkı 4-5 yıldızlı otel yönetimi anlayışıyla konfor sağlayan yerler olmalı.
FARKLILAŞMAKMIDİR:
Bu bir işe soyunacak girişimcinin yalnız doğanın nimetlerini pazarlamakla kalması yeterli değil. İşletmeyi kişilikli bir şekle getirecek ayrıntıların düşünülmesi de gerekiyor. Batıdaki örneklerde farklılaşmanın bir pazarlama gereksinmesi olduğu görülüyor. Orada akıllı girişimciler bazı tesislere özel bir nitelik kazandırmışlar. Örneğin, çadır yerine tenteli Çingene arabalarından odalar yapan bir girişimci bu yere “Çigan kent” adım vermiş... Bir başkası vahşi batı motifleriyle bezediği alana “cowboy cottages” adını takmış. Limon bahçeleri içine kurulmuş bir çadırlı kamp yerine de “citrusland” ismini uygun görmüşler... Bu tür örnekler pek çok. Tabii bizde bir iki kıl çadır kurup “Yörük köyü” demek yetmiyor. Altyapı ve konfor şart...